15 Nisan 2014 Salı

Nefret

"Katmer katmer gül açar gönlümde, hani gülüşün var ya! Evet sevgili dinleyenler, Füsun Önal sizler için söylüyor ve bu şarkıyla sizlere veda ediyorum. Bahar yorgunluğuna dikkat edin, bol bol c vitamini tüketin. Aşk dolu, neşe dolu bir gün geçirmeniz dileğiyle, ben Cengiz Bitap, bugünlük bu kadar, hoşça kalın"



   Lanetli mikrofon bana neler söyletiyor. Bu söylediklerimin hiç birini arzulamıyorum. Kimse neşeli olmasın, aşkı da bulamasın. Üç kağıtçı, iki yüzlü pislik insanlar. Geberin !

    İki saatlik eziyet dolu programın ardından radyodan ayrıldım. Konuşmaktan ağzım kurumuştu. Dışarıda yağmur yağıyordu. Arınmak için şemsiye açmadım. Yağmur suyu üzerimden akıp giderken beni temizliyordu. Başımı gökyüzüne kaldırarak yağmur suyu içmek için ağzımı açtım.
"Cıvölfff!!"
Otuz altı aylık araba taksitinin, henüz altıncı ayında olduğunu tahmin ettiğim bir adam arabasıyla yanımdan hızla geçti. Saf yağmur suyuyla arınan bedenime, çamurlu suyu boca etti. İnsanları sevmek için ne kadar uğraşsam olmuyordu. Herkesten nefret ediyordum. "Araban patlasın pezevenk!"
"Paaaaatttt!"
Enseme inen şaplağın sahibi, yandaki barın sahibi Bülent Ağabeydi. Kırk iki yaşındasın be adam, biraz yaşının adamı ol.
"Cengo gel sana bira ısmarlayayım"
"Yok ağabey programdan çıktım yorgunum eve geçip yatacağım."
"İyi hadi siktir git."
Ulan, insan nezaketen ısrar eder, hayvan herif. Bar üstüne çökse de kurtulsak senden.
Ellerim cebimde yürümeye koyuldum. Sokağın köşesinden döndüğümde yağmur şiddetini arttırmıştı.
"Aşkımmm"
Bana kimse aşkım diye seslenmez. İstifimi bozmadan yürümeye devam ettim.
"Aşkım beklesene"
Bu kadar güzel bir sesin sahibi beklenmez mi arkadaş, ne hıyar adamlar var.
"Ya Cengiz dursana"
İsmimi duyduğum an durdum. Arkamı döndüm. Kızın seslendiği hıyar bendim. 'Bu kadar güzel olmanız bana aşkım diye seslenme özgürlüğünü vermez küçük hanım' diye cümlemi hazırladım.
"Buyurun" diyebildim. Çünkü bu kadar güzel bir kız, bana it muamelesi yapmayı bile hak ediyordu. Gözleri pırıl pırıldı. Kahretsin iki haftadır duş almadım ya seks olursa. Bir martı gibi süzülerek yanıma yaklaştı. Bu kız sevgilim olursa ben bununla kesin evlenirim, doğacak çocuklarımız dünya tatlısı olurlar.
"Selfie çekinelim mi Cengo, hadi kırma beni." dedi. Selfie çekindik. Kızın yanına çöp bidonu koysanız daha çok yakışırdı. Teşekkür edip gitti. İnsanlardan, yaşamaktan nefret ediyordum.


   Otobüs durağına yürüdüm. Donuma kadar ıslanmıştım. Yeşil belediye otobüsünün yaklaştığını görünce sigaramı hızlı hızlı çektim. Ben onu içiyordum, o da benim derimi emiyordu. Aramızda seviyeli bir ilişki vardı. Duman gözümü yaktı, otobüse tek gözü kapalı bindim. Kovboy edasıyla en arkaya geçip oturdum. Üzerimdeki sigara kokusu ve kasvet tüm otobüsü kaplamıştı. Yolcular tek tek inmeye başladı. En son ben indim.

Yağmur, hala yağıyordu. Eve yaklaşmıştım. Işıklardan karşıya geçerken bir başka taksit meraklısı piç üstüme su sıçrattı.

 "Araban patlasın pezevenk!"
"Paaaatttt!"
Üst komşum Ahmet ağabey, apartmanın dış kapısını çarptı. Yine neye dellendiyse bu gerizekalı.
"İyi günler Ahmet ağabey." Hızlı adımlarla yanımdan geçip gitti. İnsan bir selam verir öküz herif.
"Hayatımmmm"
Bana kimse hayatım diye seslenmez.
"Hayatım bana baksana"
Bu kadar çirkin bir ses, bana seslenmesin zaten.
"Ahmetçim ne var bunda bu kadar büyütecek"
Ahmet'in karısı Nalan abla cama çıkmış bağırıyor. Ahmet'in neye dellendiği belli oldu.
'İyi günler Nalan abla' diyecektim ki vazgeçtim. Ne gerek var insanlarla muhatap olmaya.
Apartmana girdim, kapıyı hafifçe çektim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder