23 Ocak 2014 Perşembe

2070; MARS'A YOLCULUK

       Kapıyı vurup doktorun odasına girdi.
- Hoşgeldiniz Kenancan Bey.
- Merhaba doktor.
- Bu sefer ne yapıyoruz ?
- İç dış yenileyelim diyorum Ferit'cim.

İlk kahkaha doktor Ferit'ten geldi. Bir süre gülüştüler. Kenancan kol saatindeki projeksiyonu duvara yansıtıp benzemek istediği insanın fotoğrafını gösterdi. ' Kolay iş hallederiz Kenancan abi'. Fotoğraf bilgisayara tanıtıldı. Estetik makinasının içine girildi. On dakika sonra fotoğraftaki adam olarak çıktı Kenancan.
'Eline sağlık Ferit'cim, Sevilay bu halime bayılacak'.

    2060 yılında bir Alman firmasının estetik ameliyat için bulduğu icatla yer yerinden oynadı. İnsanlar on dakika içinde, istediği kişiye dönüşebiliyor, istediği yaşta görünebiliyordu hem de acısız. 'Ünlülerin güzellik sırları' başlıklı haberlerin bittiği yıllardı. Zenginlerin hepsi yirmili yaşlara döndü, orta gelirliler banka kredisi çekip estetik olabilyordu, fakirler hala fakirdi.

    Kenancan da bankadan aldığı krediyle Sevilay'ın istediği adam olmuştu işte. Daha önce; Ayşe için sarışın mavi gözlü bal dudaklı, Perihan için de esmer yeşil gözlü ve sivri çeneli bir adam olmuştu.
Kafenin tuvaletinde yeni yüzüne bir kez daha baktı. Pembe yanakları, hafif çekik gözleri Kenancan'în orjinal haline benziyordu. 'Aynı benim gençliğim hey maşallah' diyip yanağından bir makas aldı. Bu sefer, tipi içine sinmişti.


http://www.polyvore.com/cgi/img-thing?.out=jpg&size=l&tid=58526221
http://galeri7.uludagsozluk.com/252/esmer-mavi-g%C3%B6zl%C3%BC-erkek_350501.jpg            



Kahvesini içerken baldızı Selin ve Sevilay kafeye girdiler . Sevilay, Kenancan'ı görünce göz yaşlarını tutamadı.
 'Aşkım çok tatlı olmuşsun seni yerim ben yaa'.
Yakışıklılık mertebesinden sonra tatlı görünmek canını sıkmış olsa da yeni halinden memnun olarak Sevilay'ı onayladı. En son Selin de onayladı; 'enişteme bak ya, nazarlar değmesin'.


________3 hafta sonra________


   Sevilay, Kenancan'ın yeni yüzüne alışmış, ilk zamanlardaki gibi dikkatle bakmıyordu. Hatta o gün başını telefonundan ayırıp bir kez olsun bakmamıştı. Kenancan çektiği kredinin ilk taksidini ödememişti henüz.

'Sevilay'cım bir sorun mu var ?, kafan başka yerde gibi'.
Gözünü telefonundan ayırmadan cevap verdi; ' Yok Kenca ya bitirme projesi falan biliyosun durumları'.
Kenca durumları bilmiyordu. 'hmm evet biliyorum, bak tabi projene canım'.
Sessiz iki saatin ardından yarın yine aynı saatte buluşmak üzere ayrıldılar.

_______Ertesi gün_______

  Kenancan kafeye geldi. Bir kahve söyleyip gündem haberlerini okumaya başladı. Cinayetler, tecavüzler, yolsuzluklar... İçi karardı, dünya gündemine geçti.

   **"Victoria Secret mankenleri Alman estetik firmasına dava açtı. Herkes manken gibi oldu biz nasıl ekmek yiyeceğiz ? Kahrolsun estetik".
**

 
  **"Mars'a yerleşmek için üçüncü kafile bugün İstanbul'dan yola çıkıyor. Seferlere ilgi yoğun, 18 milyon insanın Mars'a gideceği duyruldu".
 http://dunyakentikonya.com/wp-content/uploads/431968_10151462583252885_1248909951_n.jpg**

"Gidin, oranın da ağzına sıçın" diye geçirdi içinden.


   İki saatte sekiz tane kahve içti. İsmi kahve evi diye mekanda çay olmaması şart mıydı?. Sekiz kahve yüzünden ufak bir çarpıntı yaşadı. Sevilay hala gelmemişti. Arayacak gibi oldu , birazdan gelir heralde diyerek vazgeçti.
Yan masadaki adamlar bağırarak konuşunca mecburen onlara kulak misafiri oldu. ' Bu dünyada yaşanmaz artık abi gitmek lazım'. ' Aynen hacı gidenlere baksana nasıl mutlular'. Mars'a gidecek kafile canlı yayındaydı. Şarkılar söyleyip dans ediyorlardı.

    Kenancan da tabletinden canlı yayını açtı. Sevilay ? Yok canım Sevilay'ın ne işi vardı Mars'ta Murs'ta. Sevilay değilse bile onun ikizi olmalıydı, esmer yeşil gözlü bir adamla öpüşe öpüşe uzay mekiğine binen kadın.
 Mekik havalandı. Kenancan fenalaştı. 25 yaşındaki görüntüsüne rağmen 70 yaşında bir kalp taşıyordu.

 
      Gözlerini açtığında kişisel doktoru Ferit'i gördü.
-Ferit'cim iç dış yenileyelim demiştim sana. Kaportayı düzeltip yolluyorsun sonra içten arıza çıkıyor.
Ferit yine kahkalara boğuldu. ' Kalbi de hallettik Kenancan abi meraklanma'.
Telefon çaldı, hasta yatağından doğruldu. Arayan kişi, baldızı Selin'di.

- 'Abi geçmiş olsun'.  Vicdanı rahatsız gibi tonladı cümleyi.
- Sağol fıstık geçti gitti. Bir saate çıkacağım, belgelerin hazırlanmasını bekliyorum.
-   --------------Sessizlik----------------
'Sevilay neden ara..'.... 'Abi Sevilay ablam...'
- ----------------Sessizlik----------------  Aynı andan konuşmaya başlayan herkes gibi zoraki gülüştüler.
Kenancan nefesini tutup sustu bu defa.

- Şey.. Ablam Mars'a taşınmış abi. Bizim de sonradan haberimiz oldu. Neyse çok geçmiş olsun, öpüyorum seni.

     Telefon kapandı. Kenancan yenilenmiş kalbine rağmen tekrar fenalaştı. Aşk acısına ve aldatılmaya çare bulunmamıştı. Iphone 40 S plus çıksın neye yarardı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder